Oturduğu yerden kalktı gökyüzüne döndü.Rüzgar sankı bedenını alıp götürecekmiş gibi esiyordu.Bedeni ise ona inat ayakta durmaya çalışıyormuş gibi hafif sallanarak dimdik ayaktaydı.Gözyaşları gözlerinden hırçınca çıkıp yanaklarından hızla süzülüp yüreğine yavaşça akıyordu.Delip geçiyordu yağmur heryerini . Düşündüğü hatıralar yağmurla birbir akıp gidiyodu içinden .Birara hatıraların birinde düşecekmiş gibi oldu Eğer güçlü olmasaydı biliyordu ki o anda yere yığılıp kalacak bir daha kalkamayacaktı.
Ölmek onun için aslında bir şey ifade etmiyordu, ölsede olurdu ölmesede Ölümü düşünmek için önünde daha koca yıllar varken o yaşa şimdiden gitmişti.o zaman neye direniyordu ? Belki de O nu tekrar kazanabilirim umudu içindi yaşamayı seçmesi .Zor bir ihtimaldi belki ama herşeye değerdi .Kimse bilmiyordu içinde kopan fırtınaları,
yaralandığını savunmasız olduğunu . Dayanabilir sanıyordu oysa ama o çoktan yenilmişti .Gözyaşları yağmurlarla birleşip adeta göl olmuştu . Saçlarında sanki bir ayrılık ezgisi dolaşıyordu.Kimdi. Neden böyleydi.Neler yaşamıştı hayatında gerçekliğin soğukluğunda .Sevginin güzelliğini çoktan unutmuştu .Çok denemişti ondan sonra ama bir türlü olmamıştı , yapamamıştı , kimdi onu bu kadar yaralayan? Yakalanamayan bir yyüz mü ? yoksa bir ses mi ?.O ndan gelecek tek bir haber yeterdi yaşamasına .Zaten onun için yaşamıyor muydu .Tek bir ses herşeyi yapmasına yeterliydi.Gel dese gelir , öl dese ölürdü ! Yağmur bir anda dinince ilişkilerininde bir anda nedensiz bitiverdiğini hatırladı birden.Hayatında ilk kez mi seviyordu EVET !!! O nu ilk gördüğü anda birden kalbinin bilmediği duyguların kuşattığını hissetmişti .Ondan sonra da hergeçen gün dahada seviyordu onu ...
Zaman adeta körüklüyordu . Değişik bir sevgiydi onunki hem seviyor hem nefret edwbiliyoror.Yüreğinde iki zıt duyguyu aynı insan için besliyordu . Özlemi giderek artıyordu . Tıpkı deniz dalgalarının duvara çarpması gibi özlemleri de kendisine çarparak büyüyordu . Buna birtürlü engel olamıyordu .Delicesine özlüyor , delicesine kıskanıyor , delicesine seviyordu.Bitmeyen yoğun duygulardı onun için.Yıllardır tek başına sürdürüyordu bu sevdayı.Aslında o bir ölüyü özlüyor ve seviyordu , ölüden hiçbir farkı olmayan birine böyle bağlanabiliyordu .Ölü biriydi çünkü onun ne neşesini duyabiliyordu ne de kendisini görebiliyordu.Kısa bir süre içinde etkilemeyi başarmıştı . Önceleri bukadar farketmemişti onu bukladar sevdiğini .Güçlü sanıyordu kendini ama her (telefonla ) görüşmelerinde yanan bir mum gibi eriyordu ilşkileri yavaş yavaş .Sonuna kadar yanacağını düşünüyorken savruk serseri bir rüzgarla sönüvermişti o mum .Çoktan sönmüştü dumanı ama nedense dumanı hala sürüyordu , ona yenilmişti ve ona karşı çok zayıftı .
Karanlık çoktan çökmüştü, ama o hala aynı yedeydi . O akşam dolunay vardı gökyüzünde ve yıldızlar herzmankinden daha parlaktı .Oysa o bu güzellikleri göremeyecek kadar yastaydı.Bazen boşverebilsede bu sevdayı , özlem nöbetleri dinmek bilmiyordu .Defalarca haykırdı NEDEN NEDEN NEDEN NEDEN NEDEN NEDEEEEEEEEN !!!!!!!!!!!!Sonunda yoruldu ve yere yığılıp ağlamaya başladı .Hıçkıra hıçkıra gözyaşlarına hakim olamıyordu . Birden sıcak bir el omuzuna dokundu , o sandı birden , irkildi ve aniden döndü, ama o değildi . Bir ses sanki çok uzaklardan ''Lütfen artık içeri girin '' dedi .Ayağa kalktı ve içeriye doğru yavaş yavaş yürümeye başladılar.Geride sadece deniz köpüklü kollarını iki yana açmış GEL BANA! dercesine onun resmi kalmıştı , deliler hastahanesinin YALNIZLIK bahçesinde ...