DİN VE İMAN HAKKINDA

DİN VE İMAN HAKKINDA



1.Soru-Din nedir ?

Din, Allah’ın insanoğluna peygamberler aracılığıyla bildirdiği emirler ve hükümler içeren hayat nizamıdır.



2.Soru-Müslümanın dini nedir, kaç çeşit din vardır ?

Müslümanın dini İslam’dır. Müslüman için İslam’dan başka aranacak-uygulanacak-sevilecek-yüceltilecek din yoktur. Dinler, hak ve batıl olmak üzere iki tanedir. Hak din islam, diğerleri ise batıldır.



3.Soru-İslam dışı dinler neden batıldır ?

İslam dışındaki tüm dinler batıl dindir. Zira, İslam dininin sınır koyucusu Allah ve Resulüdür. Bu yüzden dosdoğru ve saadete taşıyan hak dindir. Fakat İslam dışı diğer dinlerin belirleyicisi ise şeytan ve insanın kendisidir. Bu dine mensup olanların bakış açılarını şeytan, akıl, heva ve nefis belirler. Allah ve Resulünün belirlemediği tüm emirler ve hükümler islam dininin sınırı dışındadır. Allah ve Resulünün dışında hiçbir insan, sistem, otorite, akıl, din koyma-belirleme-uygulama yetkisi taşıyamaz.

1.Delil : “ Allah katında din, şüphesiz ki islamdır. ” (Al-i İmran-19)

2.Delil : “ Kim İslam’dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. O, ahirette de zarara uğrayanlardandır.” ( Al-i İmran-85)



4.Soru-Din kimden alınır ve doğrulanır ?

Bu soruyu öğrenmeden önce bilmeliyiz ki, geçmişte ve günümüzde yeryüzünde Allah ve Resulünün dışında din koymuş çok insanlar bulunur. Bu yüzden hakk dinin koyucusu Allah ve Resulünü iken, batıl dinin koyucusu şeytan ve dostları olmuştur. Kim hayat nizamını, günlük emirleri-yasakları-helalleri-haramları Allah ve Resulünden alırsa islam dinene mensup, kim de şeytan ve dostlarından alırsa şeytanın dinene mensup olmuş olur.



Değerli müslüman,

Din, ancak Allah ve Resulünden alınır. Zira beyan etmiştik, Allah katında makbul olan, insanın saadetini isteyen en makbul din İslam’dır. Bazı insanlar buna Müslümanlarda dahildir, dini öğrenirken, din bilgisi alırken, dini amel ederken akıllarından, hevalarından, atalarından alarak yaşamaktadırlar. Bu ise çok yanlış olup insanı batıla düşürmektedir. Bugün İslam hayır ve şer adına her şeyi Kuran ve sünnette beyan etmiştir. Akla-mantığa-ataya yer açmamıştır. Din ancak Kuranın ve sünnetin belirlediğidir.

1.Delil : Allah ayetinde buyurur ki, “ Ey iman edenler ! Allah ve Resulünün önüne geçmeyin” (Hucurat-1)

2.Delil : Rasulullah buyuruyor ki, “ Tutunduğunuz müddetçe sapmayacağınız iki şey bıraktım. Allah’ın kitabı (Kuran) ve sünnetim ” (Malik Muvatta-Albani sahihtir.)



5.Soru-İslam nedir ?

İslam, Allah’ı birlemek, şirk ve ehlinden uzak durmak, Allah’ın emirlerine tutunmak ve yasaklarından sakınmaktır.

1.Delil: “Cebrail (a.s.) sordu: Ey Muhammed (s.a.v.) bana İslam’dan haber ver ? Rasulullah (s.a.v.) şöyle cevap verdiler: İslam, Allah’tan başka (hakkıyla kendisine ibadet edilen) ilah olmadığına ve Muhammed’in (s.a.v.) O’nun Rasulu olduğuna şehadet etmen, namazını dosdoğru kılmak, zekatını vermen, ramazan orucunu tutman, gitmeye güç yetirebilirsen Beytullah’ı haccetmendir.” (İmam Müslim )

2.Delil: Rasulullah(s.a.v.) “İslam beş temel üzerine bina edilmiştir. Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasulu olduğuna şahitlik etmek,namazı kılmak,zekatı vermek, ramazan orucunu tutmak, ve Allah'ın Beyt'i haram'ını haccetmek.” (Buhari ve Müslim)



6.Soru-İslam dini hayat dini midir ?

Öncelikle bilelim ki; İslam dini fıtrata (insan yaratılış biçimine) en uygun dindir. Bu yüzden hayatı kuşatacak tek dindir. İslam insanlığın muhtaç olduğu, hayatta yaşayabileceği tek dindir. Zira bu dinin sahibi Allah ve Resulüdür. Allah ve Resulünden daha iyi emirler, hükümler, yasaklar belirleyecek biri olabilir mi ? İslam dışı dinlerde ise insanlığın fıtratını bozan, aklını fesadlaştıran, toplumsal dengesini değiştiren bir yapı bulunur.



7.Soru-İslam dininin özellikleri nelerdir ?

1-İslam son gelen tevhid dinidir. İslam’dan başka bir din bir daha gelmeyecektir. Hükmü ise kıyamete kadar bakidir.

2-İslam evrensel bir dindir. Diğer gelmiş dinler belli ümmetlere inerken İslam tüm ümmetlere inmiştir.

3-İslam dini insanlığın uzun yıllardır aradığı ve bulamadığı en mükemmel hükümleri ve emirleri getirmiştir. İslam’dan daha güzel saadet sunacak bir din yoktur. Bu sebeple muhtaç olunan tek din İslam’dır.

4-İslam daha önceki kitapların emirlerini, hükümlerini tasdik ettiği gibi hükümlerini de kaldırmıştır.



8.Soru-İman nedir ?

İman Lüğatta: Doğrulamak-tasdiklemek manasındadır.

İman Istılahta: Allah’ın birliğini dille söylemek, kalple tasdiklemek, amelle de (Allah emirlerini) uygulamaktır.

1.Delil: “İman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayrı ve şerri ile kadere iman etmendir.” (İmam Müslim)



9.Soru-Allah’a iman etmek denince” ne anlamalıyız, açıklar mısınız ?

Allah’a iman şu hususlarda olmalıdır.

a-Allah’ın zatını kuran ve sünnetin nitelendirdiği gibi tahrif-tatil-temsil-tekyif etmeden vasıflandırmak lazımdır.

1.Delil :İmam Hanife(r.h.) şöyle demektedir: “Allah kendi zatını ne ile nitelendirmişse öylece (Kuran ve Sünnet nassları ile) nitelendirilir.” (Şerhu’l Akideti’t Tahavi )



b-Allah’ı zatına yakışır isim ve sıfatlarla ispat etmek, yakışmayan isim ve sıfatlarla da nefy etmek lazımdır.

1.Delil.“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur ve O her şeyi işitendir, görendir ” (Şura, 11)

Bu ayette iki esas bulunmaktadır.

1.Esas : Nefy ; Yani Allah’a yakışmayan isim ve sıfatları nefyetmek ki bu nefyi beyan eden cümlemiz “O’nun benzeri hiçbir şey yoktur.”

2.Esas : İspat; Yani Allah’a yakışan isim ve sıfatları kabullenmek ki bu ispatı beyan eden cümlemiz “O her şeyi işitendir, görendir.”



c-Allah’ı kuran ve sünnetin isimlendirdiği ve sıfatlandırdığı bir tarzda nitelendirmek gerekir.

1.Delil: İmam Şafi (r.h.) şöyle demektedir: “Ben, Allah’a ve Allah’tan gelenlere, Allah’ın murat ettiği gibi, Rasulullah’a ve Rasulullah’dan gelenlere, Rasulullah’ın murat ettiği gibi iman ettim.” (İbn Kudame el-Makdisi )

Açıklama : İmam Şafi; (r.h.) bu sözle “Allah’a, Allah’tan gelenlere (isimlerine-sıfatlarına-hükümlerine-emirlerine-yasaklarına) Allah’ın bildirdiği (emrettiği-istediği-zahir manasını beyan ettiği) gibi iman eder, Yine Rasulullah’a, Rasulullah’dan gelenlere (isimlerine-sıfatlarına-hükümlerine-emirlerine-yasaklarına) Rasulullah’ın iman ettiği (istediği-bildirdiği) gibi iman ederim ” demek istemiştir.



d-Allah’ın emirlerini yerine getirmek, yasaklarından sakınmak gerekir.

1.Delil: “Andolsun ki, biz her ümmet arasında Allah’a ibadet edin ve Tağuttan kaçının diye bir peygamber göndermişizdir.” (Nahl, 36)

Açıklama : Ayet, peygamberlerin Allah’a ibadete davet etmek, Tağuttan sakındırmak, Allah emirlerine davet etmek ve sakındırmak için gönderildiğine dair sözümüze delildir.



e-Allah’ı, Rububiyyetinde, Uluhiyyetinde, isim ve sıfatlarında bilmek ve kabullenmekle.

Yani; Allah’ın Rabliğini, ilahlığını, isim ve sıfatlarını bilmeli ve birlemeli ki iman tamamlanmış olsun. Bunlar bilinmeden iman olmaz.

1.Delil : İbn Useymin : “ Bu üçten birinin eksikliği tevhidi bozar.” (Akidetu’l Vasıtıyye şerhi)

Açıklama : Allah’a iman için bu üç esasın kabul edilmesi gerektiğine dair sözümüze delildir.



f-Allah hakkında konuşurken Kuran ayetlerine ve Rasulullah hadislerine dayanarak konuşmak ve vasıflandırmakla.

1.Delil : İmam Ebu Hanife (r.h.) şöyle demektedir: “Allah kendi zatını (Kuran ve sünnette) ne ile nitelendirmişse öylece nitelendirilir.” (Şerhu’l Akideti’t Tahavi )

2.Delil: İmam Ebu Hanife(r.h.) şöyle demektedir: “(Müslüman) Allah’ın zatı hakkında kendi görüşüne dayanarak hiçbir şey söylemez. Alemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı ne yücedir.” (Şerhu’l Akideti’t Tahavi )

Açıklama : İmam Ebu Hanife (r.h.) Allah hakkında kuran ve sünnetin nitelendirmesi gibi nitelendirme yapmak gerektiğini, ayetler ve hadislerle konuşmanın gerekliliğini beyan eder.

3.Delil: Allah buyurur ki; “ En güzel isimler Allah’ındır. O halde ona bunlarla dua edin, O’nun isimlerinde ilhada (eğriliğe) sapanları terk edin.”(Araf, 18o)

Açıklama : Ayet, Allah’ı kuran ve sünnetin vasıflandırmadığı tarzda vasıflandıranlara karşı delil getirilmiştir. Allah ayetinde, Allah’a layık olmayan isimleri, sıfatları, batıl yapılan tevilleri ve tahrifleri yapanlara da reddiye içeren delildir.



g-Allah’ın haber verdiklerini doğrulamakla.

Yani Kuranın bize verdiği gaybi emirlere, Resullerle alakalı haberlere, emrettiği emir ve nehiylere iman etmelidir.



10.Soru-Allah peygamberleri niçin göndermiştir ?

Allah peygamberleri, kavimlere kendine kulluk etmeye, kullarını şirkten sakındırmaya, ibadette ve duada yalnız ona yöneltmeye, emirlerine tutunmaya, yasakladıklarından uzak durmaya davet etsinler diye göndermiştir.

1.Delil: “Andolsun ki biz, Allah’a kulluk edin ve Tağuttan sakının diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik.” (Nahl, 36)

Açıklama: Allah ayeti peygamberlerin kavimlerini kulluk etmeye ve Tağuttan sakındırmaya çağırmak için gönderildiklerine delildir. Allah peygamberleri, hidayet yolunu göstermek, şirk yolları tanıtmak, ibadeti yalnız Allah’a yapmak gerekliliğini duyurmak için gönderilmiştir.



2.Delil: “Bütün peygamberler kardeştir……ve dinleri de birdir.” (İmam Buhari-Müslim)

Açıklama:Her peygamber kulları bir tek olan Allah’a kulluk etmeye ve şirkten sakındırmaya davet etmişlerdir. Bu yüzden dinleri-yolları-davet ettikleri yöntemleri birdir, aynıdır, demektir. Müslüman Allah yoluna davet ederken peygamberlerin davet metodu ile hareket etmelidir. Allah ve Resullerinin belirlemediği davet yolları batıl olup hedefe ulaştırıcı değillerdir. Allah ve Rasulu dinini göndermişse mutlaka o dinin galip geleceği, tanıtılacağı, sevileceği, yolu da göstermiştir. Din tamamlanmıştır. Gidilecek yolda belirlenmiştir. O yol da kulluğa çağırma şirkten uzaklaştırma yoludur. Yani, Allah yoluna davet yolu.



11.Soru-Tağut ne demektir delille açıklayınız ?

Lüğatta, sınırı aşan, haddini taşan, manasındadır.

Istılahta, Allah’ın ve Resulünün koymuş oldukları hükümleri ve emirleri dinlemeyip sınırı aşan, azgınlaşan her şeydir. Kahin, şeytan, sistem, insan, sanatçı, takım,….olabilmektedir. Ayrıca insanların kendisine tapıp yalvardığı ve onun da razı olduğu Allah’tan başka her şeydir. Allah kullarını, Tağuta yönelmekten, ona davet etmekten, ona kulluk etmekten, emirlerine boyun eğmekten sakındırmıştır. Allah’ın kullarından istediği ilk emir Tağutun inkarına dayanmaktadır. Müslüman Tağutu inkar sonra da Allah’a iman etmeden müslüman olamaz.

1.Delil: “Kim Tağutu inkar eder sonra Allah’a iman ederse kopması mümkün olmayan sapasağlam bir kulpa yapışmış olur.” (Bakara, 256)

Açıklama: Tağut inkar edilmeden Allah’a imanın gerçekleşmediğini ayet açıkça beyan eder. Zira Allah, ilkin Tağutun inkar edilmesi gerektiğini emretmiş, sonra da zatına iman edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Tağut ve dostları inkar edilmeden tevhid gerçekleşmez.



12.Soru-Tevhid ne demektir açıklayınız ?

Tevhid, Allah’ı Rububiyyetinde, Uluhiyyetinde, isim ve sıfatlarında Allah ve Resulünden geldiği gibi kabullenerek birlemektir.

1.Delil: “Allah’a ibadet edin, ona hiçbir şeyi ortak koşmayın.” (en-Nisa, 36)

Açıklama : Allah’a ayetinde şirk koşmayın demekle, onu birleyin demektedir.



2.Delil: “İnsanları kendisine çağıracağın ilk davet edeceğin şey, Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet etmeleri olsun.” (İmam Buhari-Müslim)

Açıklama : Hadis, Allah’tan başka ilah olmadığına çağırmak gerektiğini, Allah’ı birlemenin bir esas olduğunu bildirir.”



13.Soru-Tevhidin çeşitlerini açıklar mısınız ?

Tevhid üç çeşittir. Müslüman mutlaka bu üç çeşidi ezberlemek ve manalarını bilmek zorundadır. Tevhidi ve çeşitlerini bilmeyenler ve manalarının ne olduğu hakkında araştırmayanlar, hüsrana uğrarlar.

1-Rububiyyet Tevhidi.

2-Uluhiyyet Tevhidi.

3-İsim ve Sıfatlar tevhidi.



14.Soru-Rububiyyet Tevhidi ne demektir ?

Allah’ı bütün fiillerinde(yaratma-öldürme-kainatı düzenleme-yağmurları yağdırmada-yok etme gibi hususlarda) tek hak sahibi olarak Allah’ı birlemektir. Allah alemi düzenleyen, terbiye eden, nizamını belirleyen, insana hakim, bir Rabdir. Mekke’de müşrikler Allah’ın Rab olduğunu kabullenirler fakat emirlerine uymazlar, Putlarını Allah’a ibadette ortak koşarak müşrik olurlar, kafirlerden sayılırlardı.

1.Delil: “Hamd alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Fatiha, 2)

Açıklama: Ayette, Allah’ın alemlerin, insanın, her şeyin terbiye edeni, düzenleyeni, nizam belirleyeni olduğuna delil bulunmaktadır.



2.Delil: “Andolsun, onlara: Göklerle yeri kim yarattı diye sorsan, onlar elbette Allah, diyeceklerdir.” (Lokman, 25)

Açıklama:“Allah ayetinde “gökleri ve yeri yaratanın kim olduğunu onlara söylesen (Ya Muhammed) onlar Allah derler” demekle iki temel şeyi beyan eder: 1-Yaratan Allah’tır. 2-Mekkeli müşrikler Allah’a inanırlardı, fakat Allah’a ibadette şirk koşarak müşrik olurlardı.



3.Delil: “Sen göklerin ve yerin Rabbisin.” (İmam Buhari-Müslim)

Açıklama: “Allah Rasulu hadislerinde yerde ve gökte Rabbin, terbiye edenin, düzenleyenin, nizam koyanın, yaratanın, öldürenin, yok edenin Allah olduğunu beyan etmektedir. Yerde ve gökte başka varlıkların-kulların-ölülerin-salih denilenlerin tasarruf hakkı olmadığına bu ayetler ve hadisler açık delildir.



15.Soru-Uluhiyyet Tevhidi ne demektir ?

Uluhiyyet tevhidi, Allah’ı ibadette birlemektir. Yani duada, kurban kesmede, secdede, kıyamda, namazda, korkmada,umutta, yardım istemede, tevekkülde yalnız Allah’a yönelmeye ve hak sahibinin yalnız Allah olduğuna inanma ve birlemedir. Mekkeli müşrikler, Allah’ın Uluhiyyet hakkını putlarına hak olarak tanıdıklarından ve duada, yardımda, korkuda, adakta, yeminde putlarına yöneldiklerinden dolayı kafirler olmuşlardı.

1.Delil: “İlahınız bir tek Allah’tır. O’ndan başak ilah yoktur.” (Bakara, 163)

Açıklama: “Allah ayetinde zatının,Tapılmaya, sevilmeye, korkulmaya, secdeye, tevekküle layık tek ilah olduğunu beyan etmektedir. Ayet açıkça Uluhiyyet yani ilahlık hakkının ancak Allah’ın hakkı olduğuna dair sözümüze delildir.



2.Delil: Rasulullah (s.a.v.) : “İnsanları, kendisine ilk davet edeceğin şey, Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet etmeleri olsun.” (İmam Buhari-Müslim)

Açıklama: Allah Rasulu (s.a.v.) Allah’ın tek ilah olduğunu veya ilahlık hakkının yalnız Allah hakkı olduğunu beyan eder. Ayrıca hadiste müslümanın ilkin davette insanlara la ilahe illallah’ı öğretmesi gerektiğine delil vardır.





16.Soru-İsim ve Sıfatlar Tevhidi ne demektir ?

İsim ve sıfatlar tevhidi demek, Allah kitabında ve Rasulullah (s.a.v.) sahih hadislerinde Allah’ın zatını nasıl nitelemekte, sıfatlandırmakta ise öylece gerçek üzere (mecaz manada olmayacak manada) Tevile, tecsime, temsile, tatile, tekyife, kaçmadan aynen istiva, nüzul, el ve diğer sıfatlarında olduğu gibi sıfatlandırmak ve kemaline yaraşır bir şekilde ispat etmektir.Allah hakkındaki tanımlamalarımız –sıfatlandırmalarımız ancak Allah ve Resulünün delilleriyle hüccet olur. Müslüman Allah’ı, Kuranın ve sahih sünnetin kendisine bildirdiği isim ve sıfatlarla tanır, tevil- temsil-teşbih-tecsim-tekyif-tatil-tahrif etmeden birler.



1.Delil.“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur ve O her şeyi işitendir, görendir ” (Şura, 11)

Açıklama: “Allah ayetinde, ilk bölümde zatına yaraşmayan tüm isim ve sıfatları nefyeder. Allah zatı hakkında uyuklamayı, gaflete düşmeyi, zayıflığı, kudretsizliği, cahilliği, reddeder. İkinci bölümde ise, Allah zatına yaraşan isim ve sıfatları da yani işitmeyi, görmeyi, bilmeyi, arşına istiva etmeyi ispat eder.



2.Delil: Rasulullah (s.a.v.) : “Allah’u Teala her gece dünya semasına iner.” (Ahmed bin Hanbel )

Açıklama: Bu hadis, Allah’ın dünya semasına gecenin bir bölümü geçince inerek kullarının duasını ister hadisidir. Allah gökten dünya semasına iner. Allah Rasulu böyle demektedir. Allah Rasulu diyorsa inanmak farzdır. Allah Resulünün bu hadisi Allah’ın gökte arşına istiva ettiğine delildir. Allah’ın inmesine gelince, 7 yola kaçmadan inmesi zatına yaraşır bir şekilde gerçek manadadır yani inmesi mecaz manada değildir. Bizler Allah’ın celaline layık olarak indiğine inanırız, hakkında soru sormayız.



17.Soru-Allah nerededir ?

Allah semadaki arşı üstündedir. Allah her yerde değildir. Allah ilmi, bilmesi, işitmesi, görmesi ile her yerdedir. Bu yüzden Allah her yerde demek itikadi bidattir. Ehli sünnet alimleri ve dört Müçtehid imamlar ve Ebu Hanife (r.a) Allah’ın semada olduğuna, arş’a istiva ettiğine iman ederler.

1.Delil : “Rahman arşa istiva etmiştir.” (Taha, 5)

Açıklama : Allah ayetinde semanın üzerinde ki arşında olduğunu, arşa istiva ettiğini beyan etmektedir. Allah zatının arşın üstünde olduğunu söylerken biz nasıl olurda Allah kalbimizdedir diyebiliriz ? Allah her yerdedir demek doğru olur mu ?

2.Delil : “Gökteki Allah’ın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz ? ”(Mülk, 16)

Açıklama : “Allah Mülk süresinde zatının gökte olduğunu açıkça beyan etmektedir. Allah zatının gökte olduğunu söylerken biz nasıl olurda Allah her yerde diyebiliriz ? Allah mı doğru söyler yoksa hiçbir delilimiz olmadan aklımızın söyledikleri mi doğru söyler ?



3.Delil: “Allah her gece dünya semasına iner.” (Ahmed bin Hanbel, sahih hadistir.)

Açıklama: “ Rasulullah (s.a.v.) Allah’ın gecenin bir bölümü geçince gök semasından dünya semasına indiğini, Ehl-i Sünnet alimleri bu inmenin de zatı ile olduğunu söylerler.(Bkz:İbn Recep, Fethu’l Bari li şerhi sahihi’l Buhari )



4.Delil: Rasulullah (s.a.v.) huzuruna bir cariye getirildi. Rasulullah (s.a.v.) ona: “Allah nerede ? “ dedi ,

Cariye işaret parmağını kaldırarak “Allah semanın üzerindedir.” dedi. Sonra Rasulullah (s.a.v.) cariyeye “Ben kimim “ dedi. Cariye “Sen Allah Resulüsün “ dedi Rasulullah (s.a.v.) “O’nu azat edin o mümine biridir.” dedi. (Müslim ve diğerleri )

Açıklama: Rasulullah (s.a.v.) açıkça cariyenin “Allah semanın üzerindedir “sözünü reddetmeyip, doğrulamış ve cariye hakkında “O mümine biridir. “ demiştir.



5.Delil: Zeynep annemiz Rasulullah’ın zevcelerine övünerek söylediği şu söz: “Sizi hısımlarınız, Beni de yedi kat gökteki Allah evlendirdi.” (İmam Buhari)

Açıklama: Rasulullah’ın zevcesi açık bir dille Allah’ın yedi kat gökte olduğunu beyan etmektedir.[1]



6.Delil: “Her kim, Rabbim gökte midir bilmiyorum derse kafir olmuştur. Aynı şekilde O, arşının üzerindedir, fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum derse kafir olmuştur.” (Fıkhul Ekber, sf, 46)

7.Delil: Ebu Hanife (r.h): “Allah arşına keyfiyetsiz olarak istiva etmiştir.” (Fıkhul Ekber)

Açıklama : İmam Ebu Hanife (r.h.) Allah’ın gökte olduğunu bilmeyenin kafir olabileceğini beyan ederken biz nasıl olurda bu güzel İmam’ın akidesini doğrulamayız ?Biz İmam Ebu Hanife’den çok daha iyi mi biliyoruz ki; Allah her yerde demeye cesaret ediyoruz ?



18.Soru-Allah’ın gökte olduğunu söylemekle Allah’a mekan tayin etmiş olmaz mıyız ?

Öncelikle bilelim ki, Allah’ın gökte arşına istiva ettiğini, Allah’ın sema üzerinde olduğunu Allah ayeti ve Rasulullah hadisleri söylemektedir. Ayrıca Rasulullah’ın zevceleri, ashabı, tabiin ve dört Müçtehid İmamlar risalelerinde söylemişlerdir. Allah ve Resulünün söylediklerini söylemek, söylediklerine iman etmek gerekmez mi ? Allah ve Rasulu “Allah’ın sema üzerinde” olduğunu ayet ve hadislerle buyurmuşlarsa biz kabul etmeyelim mi ? Eğer, Allah’ın sema üzerinde olduğuna inanmak, Allah’a mekan tayin etmek ise, Allah ve Rasulu ayet ve hadisleri ile mekan tayin etmiş olmazlar mı ? Değerli müslüman, Allah’ın sema üzerindeki arşına istiva ettiği delillerle sabittir. Allah’ın her yerde olduğunu söylemek “Allah’ın ilmiyle, işitmesiyle, görmesiyle, yardımıyla kulunun her zaman yanındadır “ demektir.