.:: ASK-PINARI ::.
Hos Geldiniz __KaPtaN__
.:: ASK-PINARI ::.
Hos Geldiniz __KaPtaN__
.:: ASK-PINARI ::.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.:: ASK-PINARI ::.

WhatsApp - +38977985449
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ey omrumun SON bahar Sevinci**)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Melek-Yuzlum
ask pinari 'nin melek yuzlusu
ask pinari 'nin melek yuzlusu
Melek-Yuzlum


Cinsiyet : Kadın

Mesaj Sayısı : 363
Tecrübe : 664
Teşekkür Almış : 26
Kayıt tarihi : 21/11/09

Ey omrumun SON bahar Sevinci**) Empty
MesajKonu: Ey omrumun SON bahar Sevinci**)   Ey omrumun SON bahar Sevinci**) EmptyCuma Nis. 16, 2010 12:36 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Susuz bir ölüm aldı aklımı...
Kimsesiz hüznüm yüzün…
İster sus ister konus Hırçın divane yorgun bir güz’üm…
Ömrümü sebil etmişken zamana...
Akreple yelkovan saplandı bağrıma....
Düşlerin kara topraklarına sarıldım...
Dünyadan usandım da Mahşerde bile seni kuşandım....
Yarım bir sözcüktü dilindeki adım Sukut ile türkülerde kanadım...
Ay düş/tü satırlarıma…Ve ben yazdıkça tükendim kendimde....
Sana çoğalarak Kendimde azaldım…

BIL SEN GOZELERIM NE ZAMANDIR BOS… VE BEN HALA YAZIYORUM SENI SENDEN UZAKTA ARAYARAK…

Her gün yeni baştan seni yazmaya çalışmaktır hayatımın anlamı. Her sabah birbirine aşık harfleri güneşli bir sen’e hazırlamaktır umudu giydirerek.
Nice sevdaları kaybetmiş yüreğimle yazdıkça sevmek seni ve sevdikçe yazmak bitimsizce.
Ayak izlerinde sürüklenen yaprak misali hayaline çarpıp kendine geri dönen bir alın yazgısına darılmak an’ a sarılmak; sevda yankısı ve belki de bir yürek yangısı gibi hislerine bağlanmak…

Alçak gönüllü yapraklarımla savrularak her akşam sarmaş dolaş karşılamak mümkün olsaydı seni..bil kigözlerim hep gülerdi.
Senli düşleri döktükçe yanaklarıma ıslanırdı üşümüşlüğüm…
Saçlarımda filizlenen neşeli ve gülümseyen çiçeklerin gölgesinde bana yetecek kadar sen’im olmadı ki hiç benim.. Yalnızlığımın cesaretinde iki dudağımın arasında sessiz öpüşlerimi büyütürken ateşle dolaşırdın bedenimi.
Neşeli kelebekler gibi gezerdin çiçekli ovalarımı meltem kokulu yollarımı ve bereket yüzlü dağlarımı.
Göklerin kubbesi gibi hep üzerimdeydi bakışların..
Eylül’üçiçekleiyle boyadığında meçhul bir şarkı sözlerini giyinip tenha dudaklarımdan öpüyordun… biliyordun Düş/tün… Sadece bir düş…

Ey ömrümün son bahar sevinci

Gel… Dünyadan uzak bir sevda semtinde mis kokulu güller yetiştirelim yatağımızda.
Kan revan olsa da tenimiz sokul bana ve toprağa. ..Yaşama başlarken yanımda olamasan da üzülme ..
bak ölüme doğru giderken yanımdasın işte... Yazdığın ilk cümle olamasam da satırlarında ne olur son şiirin olmama izin
VER...
Anlatmak istiyorum seni unutulmuş eski bir koy’a gözyaşlarımla ıslanan kara toprağa ve en çok da sana…
Harflerin anlamlarını ulu orta soyup üzerlerinden yalın ve çırılçıplak anlatmak seni.
Çekinmeden her cümleye yüklerken sarhoş orman kokulu anlamları fazla kaçırmak sevgiyi ve her halükarda sana dönmek tatlı bir baş dönmesiyle... Hayıflanmak sevginle sevgili olamayışıma ve inadına sevgimle ölümsüzleştirmek SENI....
Bu sarhoşluğu çok görüp kendime seni yasakladıkça aklımdan çıkaramamak her sabah yoluma güller seren gözlerini.

Basmakalıp sözcüklerden uzaklaşıp ezberlemek ayak seslerini belleğime kazımak inadına. ..
Yüreğime emanet ettiğin her şeyi saklamak yosun kokulu kıyılarına. Usanmadan düşünmek seni. ..
Gök kubbeye yakın bir düşte buluşmak aynı ateşten geçerek. ..
Çatısı yıldızlardan penceresi güneşten; bahçesi hatıralarla dolu bir dünya evinde gökleri ayaklarının altına sermek… Uykusuz bir gecenin arifesinde elin elime değerken dudaklarımla karşılamak dudaklarını ve çıplak bir ayazda yorgun yüreğini yüreğime yaslamak…
Dinlemek öylece yüreğine hayat olan ayak seslerimdeki tıkırtıları…

Masallarda büyüyen toprağına sadık bir göl gibi imkânsızım denize kavuşan nehirlerine. ..
Yine de saçlarımda büyüyen buğday başaklarının yalnızlığını okşa yaralı ellerinin bereketiyle. ...
Yahut ellerimi al ne olur tenine benim gözlerimle bak bir kez olsun kendine…
Sevdalı duruşlarının penceresinden el salla her sabah sesime.
Giyin seven yüreğinin gömleğini ilikle düğmelerini ellerimle.
Sürgülü bekleyişlerimin mandallarını aç koş gel bahar gibi seni beklediğim şehirlerine…

Ah yar yorgun ve bezgin yılların rüzgârına kapıldım sürüklenip gidiyorum eksikliğini duyarak...
Sensiz yarım kalmışlığımı alıp götürecek ölüm an’ımı bekliyorum. ..
Yalnızlığı hecelerken kolum kanadım kırık… Yokluğunla yaman bir hüzün abanıyor kuru dallarıma –ki adı GURBET.. Kimsenin bana el uzatamayacağı kadar uzak bir köşede bekliyorum gelişlerinin gölgesini.
Gamlı kirpiklerimin arasında seni görüyor gelip geçen herkes ve yüreğimi okuyup bitimsiz bir sevdayı tanıyorlar.. Simsiyah bir gece inerken gözlerime yıldızların arasında boyun eğiyorum kederlere…
Uzadıkça uzuyor kara günüm....... Crying or Very sad Crying or Very sad Crying or Very sad Crying or Very sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ey omrumun SON bahar Sevinci**)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
.:: ASK-PINARI ::. :: Resimli Şiir'ler-
Buraya geçin: